5 Mayıs 2008 Pazartesi

SÖNDÜR BU ATEŞİ

SÖNDÜR BU ATEŞİ

Ateşten tespihi ,sen nasıl çektin?
Söndür bu yangını,umut yanmadan.
İslenmiş ciğere marazlar ektin;
Söndür bu yangını,umut yanmadan.

Korkmaz mısın baba, bunun kastından?
Çok medet bekleme yalan dostundan.
Kuzu mu çıkacak kurdun postundan ?
Söndür bu yangını,umut yanmadan.

Çile kervanında baş tutan düşman.
Düşmanda dost yüzü bir seven pişman.
Senin elindedir ,sel olup taşman;
Söndür bu yangını,umut yanmadan.

Öptüğün alevden kıskandım durdum.
Çocuk yüreğimle pusular kurdum.
İçtin ağladım ben,içtin kudurdum.
Söndür bu yangını,umut yanmadan.

Şiirim yanıyor ,ellerim baba…
Düşlerim yanıyor,güllerim baba…
Bir nefeslik zehre hanemiz heba;
Söndür bu yangını,umut yanmadan.

Cebine saklanmış sinsi bir yılan.
Yalan be babacım,dostluğu yalan.
Ölümün kendisi,genzine dolan;
Söndür bu yangını ,umut yanmadan,

Her biri hançerdir ,içmesen baba,
Vakitsiz dünyamdan göçmesen baba.
Su serp yüreğine ,kaçmasan baba;
Söndür bu yangını umut yanmadan .

Bana gökyüzümü artık geri ver.
İraden kılıcın,salla seriver.
Kır belini artık,başın eziver,
Söndür bu yangını umut yanmadan .

İzmarit yağıyor,yağmurum nerde,
Bu duman ne böyle ufkuma perde.
Seni dost bildiğin sokmadan derde
Söndür bu ateşi umut yanmadan

Şahlanmadan maraz, dert uyanmadan,
Yokluğun kapıya hiç dayanmadan ,
Yağmurlar yanmadan,bulut yanmadan,
Söndür bu ateşi umut yanmadan..
İbrahim Şaşma

Hiç yorum yok: